Daha Önce Hiç Görmediğin Harika Anime Önerileri! KAÇIRMA!

Anime dünyasında sürekli aynı tarz işlerden — şonen patırtısından, turnuva dövüşlerinden, çığlık çığlığa power-up’lardan — sıkıldıysan doğru yerdesin. Bu listede sana “Ben shonen değilim ama acayip iyiyim” diye sessizce köşede bekleyen, kıymeti bilinmemiş en iyi non-shonen anime önerilerini sunuyorum. Aralarında bilim kurgu da var, psikolojik gerilim de, deliler gibi güldüren komedi de. Az bilinen ama kalitesi bol bu animelerle hem gözün, hem ruhun bayram edecek!

Ağustos 1, 2025 - 10:34
 0  14
Daha Önce Hiç Görmediğin Harika Anime Önerileri! KAÇIRMA!

Bu Animeleri Büyük İhtimalle Hiç Duymadın Ama İzleyince “Ben N’apıyordum Ya Bugüne Kadar?” Diyeceksin

Şimdi dürüst olalım: Hepimiz bir dönem Naruto’ydu, Bleach’ti, Jujutsu Kaisen’di coştuk. Hatta çoğumuz animeye “Abiiii Dragon Ball Z” diye girdik. Ama anime dediğin sadece shonen değil. Kardeşim, o köşede sessiz sakin takılan ama bir o kadar da tokat gibi animeler var. Öyle karakter gelişimleri var ki, “bu neymiş be!” deyip bir sigara yakasın geliyor (sigara zararlıdır, elma ye).

İşte bu içerikte sana “duymamış olman çok normal ama mutlaka izlemelisin” dedirten 10 tane shonen olmayan anime önerisi vereceğim. Hem farklı tatlar arayanlara, hem de “ben artık doydum klasiklere, başka neler var?” diyenlere birebir.


10. Tetsujin 28-go (2004) – Retro Görünür, Noir Gibi Döver

Bu animeyi ilk gördüğünde, “Eee bu robot çizgi film gibi?” dersin. Ama öyle değil işte...

2004 versiyonu, klasik Tetsujin 28 hikâyesini almış, üzerine bir güzel noir sosu dökmüş, yanına da retro bir soundtrack bırakmış. Eski tarz dev robot anlatımı var ama hikaye çok daha karanlık ve duygusal derinliği yüksek.

Koca robotun masum mu yoksa tehdit mi olduğu bile muamma. The Iron Giant havası arayanlar için birebir. Ayrıca animede o kadar şık bir estetik var ki, sahneler sanki “Anime değilim ben, sanatım” diye bağırıyor.


9. The Irresponsible Captain Tylor – Uzay Operası mı, Stand-up Gösterisi mi?

Bak şimdi, Captain Tylor tam bir “kafama göre takılırım ama şansa her şey yoluna girer” adamı. Uzayda kaptan ama bildiğin alayına gülüp geçen bir serseri dahi. Savaşın ortasında bile ya uyukluyor ya da şarkı söylüyor ama bir şekilde kazanıyor. Kafaya bak!

Uzay operası gibi başlıyor ama sonra bir bakmışsın tam bir komedi dehası çıkmış karşına. Shonen olmayan komedi anime önerileri arıyorsan, bu tam senlik. Hele bir iki bölüm izledikten sonra, kendini Tylor gibi boşvermiş hissedebilirsin. Dikkat!


8. Metal Armor Dragonar – Gundam’ın Güzelce Çıraklık Yapmış Kuzeni

Dragonar, Mobile Suit Gundam'ın “bize bir tane daha lazım” diyerek yaptığı ama sonra “ulan bu da fena olmamış ha” dedirten versiyonu. Mecha anime severlerin unutulmuş hazinesi.

Şöyle anlatayım: Aynı silahlar, savaşlar, pilotluklar ama ton daha pozitif. Daha çok takım çalışması, daha az depresif monolog. Arşivlik bir anime ama halen günümüzde izlenince değerini hissettiriyor. Özellikle eski usul robot anime önerileri peşindeysen, bu listede baş köşeye koy.


7. Terror in Resonance – “İyiler mi Kötüler mi?” Dedirten Sinir Bozucu Güzellik

Shinichiro Watanabe ismini duyduysan zaten işin kalitelidir. Cowboy Bebop’tan sonra oturmuş, Terror in Resonance'ı yapmış. İki genç, geçmişte uğradıkları haksızlığa karşı Tokyo’yu tehdit ediyor. Ama amaçları yıkmak değil, duyurmak, anlatmak.

Bu anime terörizm, insanlık ve hükümetin karanlık yüzü üzerine öyle bir şey söylüyor ki, bitirdikten sonra birkaç dakika öylece oturup duvara bakmak isteyebilirsin. Psikolojik anime önerileri listende üst sıralara koy. Tadı damağında kalacak, söz.


6. Nadia: The Secret of Blue Water – Jules Verne Gibi, Ama Anime

Gainax elinden çıkma, Hideaki Anno dokunuşlu. Yani zaten baştan belli kaliteli olacağı. Nadia, Denizler Altında 20 Bin Fersah havası estiriyor. Ama çocuk işi sanma; savaş, sömürgecilik ve kişisel kimlik krizleriyle dolu.

Karakter gelişimi resmen ders kitabı gibi. Hele Nadia ve Jean arasındaki ilişki, insanı eski animelere aşık eder. Evangelion'dan önce yapılmış ama bazı karakterlerin proto-versiyonu gibi. “Ben steampunk severim” diyorsan, bu anime cüzdan gibi cebine girsin.


5. Boogiepop Phantom – Beynin İçine Girip Yerle Bir Eden Anime

Boogiepop Phantom... Nasıl tarif etsem? Uykunda göreceğin türden anime. Gizemli cinayetler, şehir efsaneleri, kimlik bunalımları... Her şey o kadar soyut ama bir o kadar da gerçek ki.

Her bölüm farklı karaktere odaklanıyor, kronolojik olmayan anlatım kafayı karıştırıyor ama sabredince müthiş bir yapı çıkıyor ortaya. Boogiepop karakteri ise anime tarihinin en soğukkanlı ama efsanevi figürlerinden biri. Zihin yakan anime önerileri listende mutlaka olsun.


4. Texhnolyze – Karamsarlığın Resmî Temsilcisi

Bu anime tam anlamıyla “geleceğe dair umut bırakmayan” türden. Ana karakter daha ilk bölümde bir kolunu ve bacağını kaybediyor. Ama bu sadece başlangıç. Texhnolyze, teknolojinin insanı nasıl parçaladığını acımasızca suratına çarpıyor.

Yavaş ilerliyor, evet. Ama her sahnesi boğazına oturur gibi. Cyberpunk anime önerileri arayanlara kesin tavsiye. Ghost in the Shell karanlığına “ben iki doz daha isterim” diyenler için birebir.


3. Cromartie High School – Zeka Gerisinden Zeka Fışkıran Anime

Freddie Mercury'e benzeyen biriyle aynı liseye gittiğini düşün. Yanında goril var, robot var, bir sürü ayarsız tipleme var ama herkes ciddi. Cromartie High School tam bir absürt komedi cehennemi.

Şakaları basit değil, anlamsızlığın içinde zekâ gizli. Ana karakter ne olursa olsun suratını bile oynatmıyor. Bu da her sahneyi daha komik hale getiriyor. Delilik ve komedi severler için mükemmel ilaç. Hafif değil ama bir o kadar bağımlılık yapıcı.


2. Paranoia Agent – “Bu Çocuk Kim Be?” Diye Bağıracağın Bir Delilik

Satoshi Kon yaparsa farklı olur. Paranoia Agent, gerçeklik ile hayal arasında gidip gelen bir şehir efsanesi hikayesi. Lil’ Slugger diye beyzbol sopalı bir çocuk var ama... var mı yok mu, kim bilebilir?

Anime, medya manipülasyonu, toplum baskısı, bireysel bunalım gibi konulara öyle bir dokunuyor ki, izlerken “ben şimdi ne izliyorum?” diyorsun. Ama bitince dünyaya bakışın değişmiş gibi hissediyorsun. Şaka değil. Psikolojik thriller anime önerileri arasında zirvede.


1. RahXephon – Evangelion Deyip Durdunuz, Ama Bu Daha Derli Toplu

RahXephon, Evangelion’a benzeyen ama ondan daha sindirilebilir bir anime. Evet, yine dev mecha var. Evet, yine çocuklar robot sürüyor. Ama anlatım daha tutarlı, karakterler daha dengeli.

Müzik temasını o kadar güzel işlemişler ki, bazı sahneler senfonik bir animeye dönüşüyor. Açılış müziği zaten başlı başına efsane. Mecha ama kafa ütülemesin, biraz da anlamlı mesaj versin diyorsan, bu anime seni pişman etmez.


Benzeri Anime Önerileri:

  • Tetsujin 28-go (2004)

  • The Irresponsible Captain Tylor

  • Metal Armor Dragonar

  • Terror in Resonance

  • Nadia: The Secret of Blue Water

  • Boogiepop Phantom

  • Texhnolyze

  • Cromartie High School

  • Paranoia Agent

  • RahXephon


Evvet...
Shonen animeler iyidir hoştur ama bazen insan farklı bir tat ister. Bu liste tam da o “ya bi şey izleyeyim ama herkes izlemiş olmasın” arayışları için. Kimi seni düşündürecek, kimi seni güldürecek, kimisi de beynini yakıp sonra üzerine limon sıkacak. Ama hepsi izlemeye değer, hepsi kalburüstü.

Unutma: En güzel animeler bazen kimsenin adını bile bilmediği köşede durur.


Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Ateşli Tilki Yazı yazmayı seven Ateşli bir Tilki!